- sökülmek
- sökülmek, bozulmak. II, 125, 126kızartılmak, kebap 0(A010A I I, 126
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
sökülmek — nsz 1) Sökme işine konu olmak Duvardaki bir pencerenin sökülüp alınamayacak kadar kuvvetle yerleştirilmiş demir parmaklıkları. R. N. Güntekin 2) i, argo Parayı istemeyerek vermek, harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
apoletleri sökülmek — bir suç sebebiyle rütbesi indirilmek veya askerlikten atılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
apolet — is., ask., Fr. épaulette 1) Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça, omuzluk Apoletleri, kalpağının şeritleri mutlu ışıklar gibi parlıyormuş. H. E. Adıvar 2) Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağılmak — nsz 1) Sağma işine konu olmak 2) Kumaş, kilim vb. bir yerinden iplik çıkıp sökülmek Kilimin kenarı sağıldı. 3) Akmak, kaymak, aşağıya doğru hızla inmek Yılan deliğe sağıldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökülme — is. Sökülmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
nez' edilmek — (A. T.) ayırılmak, çekip atılmak, sökülmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü